AİLE HUKUKUYARGI KARARLARI

BOŞANMAYA SEBEBİYET VEREN OLAYLARDA AĞIR KUSURLU OLAN EŞ LEHİNE YOKSULLUK NAFAKASINA HÜKMEDİLEMEZ

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 29.06.2021 Tarih, 2021/4211 Esas, 2021/5410 Karar Sayılı İçtihat Metni

“Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda; maddi çıkar amacıyla evlenen, evlilik birliğini devam ettirme amacı bulunmayan, eşi ile birlikte olmaktan kaçınan, evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmeyen ve evden ayrıldıktan sonra tanıklara ve erkeğin oğluna, eşi için sapkın isteklerinin olduğunu söyleyen davalı-davacı kadının, eşine küfür eden ve eşini evden kovan davacı-davalı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğu kabul edilerek her iki boşanma davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına ….. TL manevi tazminata hükmedilmiş, hüküm davalı-davacı kadın tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı-davalı erkeğe yüklenen kusurların erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleştiği, erkeğin kesinleşen “Kadını evden kovma” kusuru da göz önüne alındığında kadına yüklenen “Maddi çıkar amacıyla evlenme” ve “Evlilik birliğini devam ettirme gibi bir amacının bulunmamasına” ilişkin kusurlu davranışlarının kanıtlanamadığı, bu durumda kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları uyarınca tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aylık ….. TL yoksulluk nafakası takdirine, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm bu sefer davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince her ne kadar davalı-davacı kadına yüklenen “Maddi çıkar amacıyla evlenme” ve “Evlilik birliğini devam ettirme gibi bir amacının bulunmamasına” yönelik kusurlu davranışların kanıtlanamadığı gerekçesiyle bu vakıalar yönünden kadına kusur yüklenmesinin doğru olmadığı belirtilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden, öncelikle tanıklardan kadının ilk eşinden olan oğlu ….’in beyanında geçen “Kadını evden kovma” vakıasının erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olması, kadına yüklenen “Maddi çıkar amacıyla evlenme” ve “Evlilik birliğini devam ettirme gibi bir amacının bulunmamasına” ilişkin kusurlu davranışların gerçekleşmediği sonucunu doğurmaz. Davalı-davacı kadın evlilik tarihinden üç gün önce …/…/… tarihinde davacı-davalı erkeğin tek tapulu mal varlığı olan oturduğu evini tapuda satış yoluyla devralmış, mahkemeye ise kendisine ait taşınmazın satışı suretiyle elde ettiği parayla davacı-davalı erkeğin evini satın aldığını beyan etmiş ise de tapu müdürlüğünden gelen yazı cevabı ile beyanının doğru olmadığı anlaşılmıştır. Yine davalı-davacı kadının tanıklara çocuklarının geleceği için, ev için evlendiğini söylediği ve taraflar arasındaki yaş farkının da kırk yedi olduğu göz önüne alındığında, kadına yüklenen “Maddi çıkar amacıyla evlenme” ve “Evlilik birliğini devam ettirme gibi bir amacının bulunmamasına” ilişkin kusurlu davranışlarının dosya kapsamından sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere boşanmaya sebep olan olaylarda maddi çıkar amacıyla evlenen, evlilik birliğini devam ettirme amacı bulunmayan, eşi ile birlikte olmaktan kaçınan, evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmeyen ve evden ayrıldıktan sonra tanıklara ve erkeğin oğluna, eşi için sapkın isteklerinin olduğunu söyleyen davalı-davacı kadının, eşine küfür eden ve eşini evden kovan davacı-davalı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı kusur belirlemesi sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2- Boşanmaya sebep olan olaylarda yukarıda (1.) bentte açıklandığı üzere davalı-davacı kadın ağır kusurludur. Gerçekleşen kadının kusurlu davranışları aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Somut olayda davacı -davalı erkek yararına TMK’nun 174/2 maddesi koşulları oluşmuştur. O halde davacı-davalı erkek lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3-Yukarıda (1.) bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı kadın ağır kusurludur. Ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilemez. O halde davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (1.), (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.”

 

yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakası kimler alamaz, yoksulluk nafakası ne zaman istenir, çalışan eş yoksulluk nafakası alabilir mi, nafaka maaşın yüzde kaçı olur, erkek hangi hallerde nafaka ödemez, yoksulluk nafakası neye göre belirlenir, yoksulluk nafakası şartları nelerdir, nafaka nasıl ortadan kalkar, yoksulluk nafakası nasıl sona erer, kadın hangi durumlarda nafaka alamaz, sigortalı bir işe girince nafaka kesilir mi, asgari ücretli bir eş ne kadar nafaka öder, çocuğa nafaka ne zamana kadar ödenir, nafaka almak için ne kadar evli kalınmalı, ömür boyu nafaka kalktı mı, birikmiş nafaka alacağı nasıl tahsil edilir

 

 

ADRES VE İLETİŞİM

Avukat Burak Cem Tosun

Burak Cem Tosun Avukatlık ve Danışmanlık / Hukuk Bürosu

Adres :Mebusevleri Mahallesi Önder Caddesi No:10/5 Çankaya Ankara

İş Tel: 0312 385 41 88

Cep Tel :0507 453 43 33

E-mail :av.burakcemtosun@gmail.com

Call Now Button