Evli Kadının Bekarlık Soyadını Kullanması Davası
Evli Kadının Bekarlık Soyadını Kullanması Davası
(Evlenen Kadının Sadece Bekarlık Soyadının Kullanmasına İzin Verilmesi)
İlgili Kanun Maddeleri, Mevzuat ve Uluslararası Antlaşma Maddeleri
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 187.madde
Madde 187–“Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.”
T.C. Anayasası 90.Madde son fıkra
“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır”
T.C. Anayasası 17.madde 1.fıkra
“Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 8.Madde (Özel ve Aile Hayatına Saygı Hakkı)
“(1) Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
(2) Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 14.Madde (Ayrımcılık)
“Bu Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.”
Evli Kadının Bekarlık Soyadını Kullanması Davası Nedir? Kızlık Soyadı İçin Dilekçe Yeterli mi?
Bu dava, kadının evlenmeden önce ailesinden gelen bekarlık soyadını kullanması davasıdır. İdari yolla başvurusu yapılan “kocanın soyadı ile birlikte bekarlık soyadını kullanma” talebinden farklı olarak bu hakkın kullanılması usulüne uygun bir dava açılmasına ve neticelendirilmesine bağlıdır. Zira 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 187.madde, kadının sadece bekarlık soyadını kullanmasına izin vermemektedir. Dolayısı ile Anayasanın 90.maddesi hasebiyle Uluslararası anlaşmalar bu davaya gerekçe olmaktadır.
Kadın Sadece Bekarlık Soyadını Kullanabilir mi? Kadın Tek Soyadını Kullanabilir mi?
Kadının, ekonomik olarak özgürlüğünü kazanması ile doğru orantılı olarak verilen hukuk mücadelesinin bir ürünüdür. Özellikle 2000’li yılların başlarında Türk Yargısının cevaz vermediği fakat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ ne başvuru yolu ile elde edilebilen bu hak, son birkaç yıldır yerel mahkeme kararları ile de elde edilebilmektedir.
Burada kastedilen, kadının evlendikten sonra sadece kendi bekarlık soyadını kullanması olup, esasen Türk Medeni Kanunu 187.madde buna izin vermemektedir. Dolayısı ile evlilik arefesinde nüfus müdürlüğüne veya belediyeye yapılan başvuru ile hem bekarlık hem de de kocanın soyadının birlikte kullanılması talebinden farklı olarak, idari bir yoldan elde edilme imkanı maalesef bulunmamaktadır. Ancak söz konusu hukuki mücadelenin geçmişten günümüze seyri düşünüldüğünde yakın gelecekte idari yolla da bu hakkın kullanılabilecek olması muhtemeldir. Kaldı ki yaşam koşulları değiştikçe bu durum bir istekten çok neredeyse bir zorunluluk halini almaktadır.
Evli Kadının Bekarlık Soyadını Kullanması Davasının Şartları Nelerdir?
Esasen evli kadının, sadece bekarlık soyadının kullanabilmesinin usulüne göre açılmış bir dava dışında bir şartı bulunmamaktadır. Zira aşağıdaki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararından da görüleceği üzere “kızlık soyismini kullanmak istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu hak AİHS 8 ve Anayasanın 17.maddeleri kapsamında bir insan hakkıdır ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanmalıdır.”
Ancak 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 187.maddenin yürürlükte olması nedeniyle, dava açılırken ve gerekçelendirilirken yine de bu talep için gerekçelendirme yapılmasına, örnek vermek gerekir ise, kişinin bekarlık soyadı ile maruf olduğu, işinde sosyal yaşantısında bu soy isimle tanındığı, bu isimde evlenmeyle gerçekleşen değişmenin, ilgili evrak ve belgelerde karışıklığa yol açtığı noktasında gerekçelendirme ve delillendirme yapılmasında fayda olacaktır. Zira henüz yerel mahkemelerin tamamında bu noktada bir ortak kanaat söz konusu olmayıp, Türk Medeni Kanunu 187.maddenin uygulanmasını sürdüren mahkemeler de bulunmaktadır. Ancak yargılama olağan kanun yollarına gitse de Hukuk Genel Kurulunun aşağıdaki kararı bağlayıcıdır.
Yine, rızası bulunması halinde davalı kocanın bu davayı kabul ettiğine ve eşinin sadece bekarlık soyadını kullanmasına rıza gösterdiğine dair dava kapsamında cevap dilekçesi vermesinde yarar bulunmaktadır. Zira her ne kadar kadının bekarlık soyadını kullanmasının kabulü için bir sebebe gerek olmasa da davalı kocanın buna rızasının olduğu hususu yerel mahkeme tarafından düzenlenen gerekçeli kararlarda kendine yer bulmaktadır.
Kadının Bekarlık Soyadını Kullanması Davası Nasıl Açılır?
Kadının bekarlık soyadının kullanması davası Aile Mahkemesinde açılır. Dava vekil aracılığı ile açılacak ve takip edilecek ise noterden çıkartılacak fotoğraflı vekaletnameye “nüfus davaları açmaya, isim ve soy isim değiştirmek için davalar açmaya” ve bu anlama gelecek yetkilerin ekletilmesi hususuna dikkat edilmelidir. Bu yetkiler bulunmadığı takdirde Mahkemece, davacı tarafa bu hususta eksikliği gidermesi için ek süre verilecektir.
Bu davada davacı, bekarlık soyadının kullanmak isteyen kadın, davalı taraf ise Erkek eş ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ dür. Her ne kadar Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bu davaya sunacağı dilekçeler ile kendisinin taraf olmadığını belirtecek olsa da, olası yargılama ve olağan kanun yolları aşamalarında bu eksiklik nedeniyle zaman kaybetmemek için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ nün de davalı sıfatı ile davada bulunması faydalı olacaktır. Zira aşağıda belirtilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararından da görüleceği üzere Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bu davada erkek eş ile birlikte davalı sıfatı ile taraftır.
Kadının Bekarlık Soyadının Kullanması Davasında Mahkeme Nasıl Karar Verir?
Kadının bekarlık soyadının kullanması davasında davacı tarafından dava dilekçesi ile talep edilmesi üzerine yerel mahkeme tarafından “evlenmekle edinilen kocanın soyadının iptali ile bekarlık soyadının kullanılmasına izin verilmesine” karar verilir.
Nüfusta Soyadı Ne Zaman Değişir?
Yerel Mahkemenin kararının kesinleşmesinden birkaç gün sonra -ki adliyelerde Nüfus Ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün temsilciliklerinin olması nedeniyle kısa bir zaman sürer- gerekçeli karar ve kesinleşme şerhi Nüfus ve vatandaşlık İşleri genel Müdürlüğü temsilciliğine gönderilmesi ile birlikte kadının yalnız veya birlikte kullandığı kocasının soyadı iptal edilerek, yalnızca bekarlık soyadı kalacak şekilde düzenleme yapılır ve sisteme değişiklik kaydedilir. Burada önemli olan husus gerekçeli kararın yazılmasından sonra davanın tüm taraflarına veya varsa vekillerine tebliğinin sağlanması, tarafların kadının sadece bekarlık soyadını kullanması doğrultusundaki yerel mahkeme kararına karşı iki haftalık yasal süre içerisinde olağan kanun yollarına başvurmaması veya başvurmayacaklarına, feragat ettiklerine dair yazılı beyanlarını mahkemeye bildirmesidir.
Uygulamada genel olarak rızası olan davalı koca ve diğer davalı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü olağan kanun yollarına başvurmamaktadır. Eğer başvuru var ise veya Yerel Mahkeme kararı olumsuz ise, olağan kanun yollarından geçerek kesinleşecek olan karardan sonra ve bu kararın olumlu olması halinde bildirim yapılacak ve soyadı değişikliği işlemi gerçekleşecektir.
Evli Kadının Bekarlık Soyadını Kullanması Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
Görevli Mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesinin olmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemesi sıfatıyla bu davaları görür ve yürütür. Yetkili Mahkeme ise davacının yerleşim yeri mahkemesidir.
İlgili Yargıtay Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 30.09.2015 Tarih, 2014/889 E., 2015/2011 K. Sayılı kararı (ÖZÜ)
“Direnmeye konu yargılama kapsamında verilen kararın 4721 sayılı Kanun’un 187. maddesine dayanarak verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, yukarıda yer verilen tespitler ışığında ilgili Kanun hükmünün sözü edilen Sözleşme hükümleri ile çatıştığı görülmektedir. Bu durumda, uyuşmazlığı karara bağlayan ilk derece Mahkemelerinin, AİHS ve diğer uluslararası insan hakları antlaşmaları ile çatışan 4721 sayılı Kanun’un 187. maddesini kararlarına esas almayarak, başvuru konusu uyuşmazlık açısından Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca uygulanması gereken uluslararası sözleşme hükümlerini dikkate alması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Somut olaya gelince: sebep önemli olmaksızın davacı evlilik birliği içinde sadece kızlık soyismini kullanmak istemektedir. Kızlık soyisminin kullanmak istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu hak AİHS 8 ve Anayasanın 17. maddeleri kapsamında bir insan hakkıdır ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanmalıdır. Aksi durum AİHS’nin 14. maddesine aykırılık teşkil edecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanmalıdır.”